1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. İş Bankası/Aran: 2026 Mayıs ayında normalleşme olur

İş Bankası/Aran: 2026 Mayıs ayında normalleşme olur

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, 2026 Mayıs ayında sıkı para politikasının normalleşeceğini vurguladı. 

featured
service
0
Paylaş

Türkiye İş Bankası, Acıbadem Sağlık Grubu ve Bayındır Sağlık Grubu’nun gerçekleştirdiği basın toplantısında konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yıl sonunda enflasyonu yüzde 29 seviyesinde beklediklerini söyledi. Aran, 2026 yılının Mayıs ayında sıkı para politikasının normalleşeceğini vurguladı.

Politika faizi hakkında da açıklama yapan Aran, “politika faizini yüzde 35 oranında planlıyoruz” ifadesini kullandı.

Bayındır Sağlık Grubu Acıbadem’e devredildi

Basın toplantısında Hakan Aran, Bayındır Sağlık Grubu’nun yüzde 80 hissesinin ve yönetiminin Acıbadem Sağlık Grubu’na devredildiğini açıkladı.

Bayındır Sağlık Grubu’na ait hastanelerin de Acıbadem’e devredildiğini vurgulayan Aran, yüzde 80’lik hisse satışı için 55 milyon dolarlık ödeme aldıklarını söyledi.

Acıbadem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ise 29 hastane ve 29 bin çalışana ulaştıklarını ve 15 ayakta tedavi tıp merkezlerinin olduğunu vurguladı.

Devir hakkında da konuşan Aydınlar, bunun sadece bir hisse alımı değil, bir kültürü ve altyapıyı satın aldıklarını ifade etti.

BloombergHT röportajında Aran açıklamalarda bulundu:

Aran’ın Bloomberg HT’ye verdiği özel röportajda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

Acıbadem Grubu’yla beraber stratejik ortaklığımız çerçevesinde, Bayındır Hastanelerinin yüzde 80’ini Acıbadem Grubu’na devrettik. Dolayısıyla Bayındır Hastaneleri bundan sonra “Acıbadem Bayındır” markasıyla göreve devam edecek. Ankara ve İstanbul’daki hastanelerimiz Acıbadem Bayındır olacak.

Biz hem hastanelerimizin kapasitesini artırma hem modernizasyonunu yapma konusunda Acıbadem Grubu’yla birlikte beraber devam edeceğiz.

5 kişilik yönetim kurulunda bir temsilcimiz bulunacak, yüzde 20’lik payımız da devam ediyor olacak.

80 milyon dolar değerleme üzerinden devir işlemi yapıldı. Borçlar düşüldükten sonra ödenen kısım konusunda 55 milyon dolarlık, bir yıla yayılmış bir ödeme bu 3 taksitte.

20 milyon dolar sözleşme kapanışında ödendi. 17,5 milyon dolar 6 ay sonra, 17,5 milyon dolar da bir 6 ay sonra toplam bir yıl içinde toplam 55 milyon dolarlık bir ödemeyle sonuçlanmış oldu.

İkinci çeyrek bizim için çok iyi geçmedi. Çünkü Mart ayının ortasında faiz indirim döngüsü kesintiye uğrayınca ve faizler tekrar sene başındaki seviyesine yakın, 50 ile başlamıştık yıla, tekrar 49’a çıkınca bu bizim için büyük bir sıkıntı oldu.

Tüm sektör faiz marjlarında bir faiz indirim döngüsü beklerken, yüksek faiz ortamına bir kez daha maruz kalıyor olmak hem bankacılık sektörünün kârlılığını hem reel sektörün kârlılığını olumsuz etkiledi.

Ama bu Mart ayının ortasında kesintiye uğrayan döngünün Temmuz ayı itibarıyla tekrar kaldığı yerden devam ediyor olması bizi en azından 3. çeyrek ve yılın son çeyreği için umutlandırıyor.

Eğer, bir başka kesintiye uğramazsak ilk defa bu politikanın hem enflasyonda hem faiz indirimlerinde sonuç verebileceğini ve Türkiye’deki bu enflasyon kur artış dengesini artık reel sektör için de öngörülebilir bir seviyeye getirebileceğini düşünüyoruz. Yeter ki yeni bir kesinti olmasın.

Faiz indirim döngüsü kesintisiz bir şekilde devam eder, sene sonunda biz yüzde 29 enflasyonu yüzde 35’lik bir politika faizini görürsek, önümüzdeki yıl için makroihtiyati tedbirlerin gevşetilmesini konuşmaya başlayabiliriz.

Benim düşüncem makroihtiyati tedbirlerdeki bu kısıtların, özellikle kredi kısıtlarının 2026 Mayıs ayından itibaren kaldırılması gerektiği yönünde. Çünkü ondan sonra biz aylık enflasyonda yüzde 1’in altını görmeye başlarız. Bu da bizim için enflasyonun yönetilebilir bir anlama geldiğini taşır.

Enflasyon artık öncelikli konumuz olmaz. Tekrar büyümeye odaklı bir politikaya geçebiliriz. O zaman da kredi büyüme kısıtlarının kalkması sağlıklı olur. Çünkü kredi büyüme kısıtları varken reel sektör bu işletme, finansman ihtiyacını kendi içinde vade yaratarak yapmaya çalışıyor.

Birbirlerine karşı borç/alacak ilişkisini artırarak yapıyor. Bu da aslında bir bankayla siz sorun yaşadığınızda bankayla kredinizi çok kolay yapılandırabilirsiniz ama borç/alacak ilişkilerinde o kadar kolaylıkla yapmak mümkün değil.

O yüzden domino etkisi yapıyor. Bir firma artık işletme sermayesi ihtiyacını bu vade uzatarak çek ve senetlerini biraz öteleyerek karşılayamadığında ve konkordato yoluna başvurduğunda artık bankaların da yapabileceği bir şey kalmıyor.

Bu sefer sektörde batışlar öngördüğümüzün de üzerinde oluyor, domino etkisi nedeniyle. O nedenle mutlaka, firmaların işletme sermayesi ihtiyacının tekrar finans sistemi üzerinden karılar hale gelmesi gerekiyor.

Bunun için de kredi büyüme kısıtlarının kalkması gerekiyor ama bugün erken. Bunun fazla geç olmadan, 2026 yılı içerisinde büyüme kısıtlarının kaldırılmasını bekliyorum.

Kaynak : https://www.bloomberght.com/is-bankasiaran-2026-mayis-ayinda-normallesme-olur-3754664

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İş Bankası/Aran: 2026 Mayıs ayında normalleşme olur
+ - 0

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kamu Çalışanları ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala